BeÅŸiktaÅŸ Mutlu Son
BeÅŸiktaÅŸ Mutlu Son
Çağrıyı
kabul ediyordum, dilediği yolla ona kaçacak, iyi veya kötüolsun tamamen onun hizmetine girecektim. O zamandan beri,
bu şekilde büyük bir bağış onu benden iğrendirdi mi, gaslınde
kendimi ucuzlaş-tırdı mı, diye sık sık meraka düşmüşümdür
fakat kaderim böyle belirlenmişti. Şehrin tehlikelerinden
duyduğu korkuyla, bir zamandır koruması altına Beşiktaş Mutlu Son alacak temizbir kız arıyormuş ve beğenisine uyan da ben olmuşum. Bana
gore bu sevgiye özgü mucizelerden biriydi. Hemen o an
pazarlığı yapmış olduk ve bir öpücükle mühürledik daha büyük
mutluluğu ise daha sonrasında tatma umutlarıyla doygunluk olmak
zorundaydı.
Bir kızın, başının dönerek de aşığının arkasından gitmek uğruna
tüm kuvvetliklere göğüs germesini haklı çıkaracak gerekçeleri
bu genç adam kadar kendinde toplamış birini hiçbulamazdınız.
Çünkü taşıdığı adam güzelliğinin mükemmelliği yanında
başının dikliğinde ve duruşunda onu daha seçkin kılan muayyenbir incelik, Beşiktaş Mutlu Son zarafet ve kibarlık havası vardı. Gözleri pırıl
pırıldı ve anlamlı bakışlarında buyurgan bir taraf vardı. Teni
yeni açmış bir gül kadar tazeydi ve bu onu beyaz tenlilerde
genelde karşılaşılan çiğ, yaşamdan yoksunluk görünümden
onu açıkça kurtarıyordu.
Küçük planımız hazırdı. Ertesi sabah yedide dışarı
çıkacaktım, buna kesinkes söz verebilirdim çünkü sokak
kapısının kilidini nereden bulabileceğimi biliyordum. O da
sokağın nihayetinde, kolayca uzaklaşabileceğimiz bir arabayla
beni bekleyecekti. Sonrasında da birini yollayıp bu evde
kalışımdan kaynaklanan bir borç varsa temizleyecekti. Hanımefendi
Brown’ın bunca kızı varken, müşteri çekmeye bu kadar
uygun olsam da, birinden ayrılmaya pek de aldırmayacağını
düşünüyordu.
BeÅŸiktaÅŸ Mutlu Son
Ona daha rahat bir zamanımızda açıklayacağım nedenlerden
ötürü evde beni görmüş olduğunden söz etmemesini çıtlattım
yalnızca. Ve sonrasında da birlikte görülürsek planlarımız boşa
gider korkusuyla, kanayan bir kalple kendimi ondan çekipayırdım. Phoebe’yi hala derin uyurken bulduğum odama
süzüldüm, çaracele soyunup anlatılmaktan çok
anlaşılabilecek bir sevinç ve endişe karışımıyla onun yanına
uzandım.
Hanımefendi Brown’ın niyetimi keşfetme tehlikesi, düş kırıklığı,
üzüntü, yıkım olasılıkları bu yeni alevlenen Beşiktaş Mutlu Son ateşin önünde
silinip gitti. Sevecen ve el değmemiş yüreğim bir geceliğine
de olsa ona dokunmayı, yanında olup varlığını hissetmeyi her
türlü özgürlüğe tercih edecek haldeydi. Bir ihtimal bana kötüdavranabilirdi fakat ne fark ederdi ki?
O kalbimin efendisiydi, sevgilimden fenalık de gelse ayrımetmezdi.
Her anı sonsuzluk benzer biçimde gelen tüm bir günün düşüncelerinin
merkezinde yalnız o vardı.
Son yorumlar