Beşiktaş Masaj Salonu-Bayan Masör Esra

Beşiktaş Masaj Salonu-Bayan Masör Esra Müdür, kız çocuklarının babalarının çalımlarından, korodaki hallerinden çok memnundur. Adamı birçok şey son derece hiddetlendirmektedir. Bir tek kansına haiz olmak ona yetmiyordur. O kansının içinde yayılmak ve karısını kendisiyle beraber sürüklemek istiyordur. Aslına bakarsak buradan yola çıkarak insanın birazda karısının içinde saklanmak ve dinlemek istediği sonucuna varamaz mıyız? Adam bazen, hatta biraz utanarak, yırtıcı hayvanının yapmış olduklarından utanıyor benzer biçimde bir hal alır. Oysa şimdiye dek kansının her milimetresini koparmış ve tekrardan dışarıya tükürmüştür. Doğal, zaten bir tek insanoğlunun evlilik ürünlerinden utanması kalmıştı geriye; daha neler!

Kimi zaman insanoÄŸluın eÅŸleriyle gecenin karanlığında bir köyden diÄŸerine gittikleri ve eÄŸlendikleri de olur. Otomobilinin misafiri olan bir sürücü, hanımın yanında durur. Otomobil lastiÄŸi çamur sıçratır. Orman yolunun sert adamı… Biroldukça adam otomobilinin biyografisini, hanımlarının otobiyografilerinden çok daha iyi tanır. Ne, sizde tam tersi mi? Siz kendinizi, sizi her gün tepeden tırnaÄŸa yenileyen sıradan insan kadar iyi mi tanıyorsunuz? YaÅŸamcığınızı örten eski lastikleriniz her süre toplanıyor mu? Evet, aslında bu durumda kendinizi ÅŸanslı sayabilirsiniz! Bu geceyi içerek geçirmeyi düşünenler, lütfen ayaÄŸa kalksın ve öteki sayfaya geçsin! Geri kalanlar esasen gecenin karanlığında kalanlardır. Gece sadece ÅŸiÅŸelere dokunabilmek için büyümüştür; gençler dergi ve gazete sayfalarından çıkmayı ve en sonucunda konyağın damladığı ÅŸeffaf ÅŸiÅŸeleri almayı baÅŸarabilmiÅŸlerdir.

Beşiktaş Masaj Salonu-Bayan Masör Esra

Beşiktaş Masaj Salonu-Bayan Masör Esra Artık diskolarda sabaha kadar içip köprü duvarlarına resimlerini çizebilirler. İşte hayat böyle akıp gider. Tam içimize doğru. Genç işsizler kendilerini yollardan boş arazilere atarlar. Aslında ahırlarda hükmedebilecekleri küçük hayvanları ürkütürler. Onlar tamirhanelere yahut komşu kasabalardaki ışıldayan kuaför salonlarına alınmazlar. Kâğıt fabrikası da, kâğıt kazanını karıştırmak isteyen köylü gençlere uyuyor havasını yaratmaya çalışır. İşte böylece şişenin dibini görmeye çalışırlar! En iyi kıyafetlerini iş gününde giyerler. Evde tarımla uğraşanlamış olur fabrikadan atılan ilk işçilerdir. Personel şefi, işi dışında hayvan kesen insanların kalbi tam olarak fabrikaya ilişkin olması imkansız demiştir. Kısacası; ya hep ya hiç! Çocuklar hastalanır.

Babalar kendilerini asar. Ve hiçbir para sonların böyle olmasını engelleyemez! İşte otomobilinin daveti üzerine buz tutmuş yolda gezintiye çıkmış olan sürücü, hanımın çok yakınından gelip geçer. Sürücü her ne kadar genç olsa da hukuk fakültesinden ve alışkanlıklar okulundan mezun olmuştur. Hatta ailesini bile Avusturya halk partisinin önünde bırakmayı başarmıştır. Aslen bu yol, gelirli sınıfına tanınan lüksten; yani bizim kapıdan kalorifere ve gazetemize ulaşmak için kat ettiğimiz yoldan daha uzun değildir.